Sabah Samsun’dan başlayıp, 2. Murad, 2. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim dahil olmak üzere bir çok Osmanlı şehzadesinin sancağı olan “Şehzadeler Şehri” Amasya’da öğlene doğru biten tren yolculuğum biraz farklı bir Anadolu’yu tanımama yol açtı. İnsanların hem biber kızartıp kurutmalarından, hem de bisiklet yollarında bisiklet sürmelerine kadar kültür varyasyonlarına ev sahipliği yapması bu düşüncemdeki en büyük motivasyonlardan birini oluşturdu. Bunun dışında beni daha çok heyecanlandıran etkenler ise, şehrin Türkiye’nin en büyük mumya ailesini -İlhanlılardan kalmıştır- sergileyen arkeoloji müzesini barındırması, ve Hititlerden, yer yer insanı Semerkand’da hissettiren Selçuklu ve Osmanlılara kadar kendini dönem dönem korumuş ve yenilemiş olan tarihi dokusunu hala yansıtması ve tabiki Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum belgesine ev sahipliği yaptığı gerçeği heyecan verici.
Bunların arasında, namlarını Samsun’u gezerken de duyduğum ve okuduğum, tarih yazıcılığında da şu ana kadar pek bilgiye sahip olamadığım Karadeniz’in Güney kıyılarında kurulan ve Helenistik dönem devletlerinden biri olan Pontus Krallığı’nın (M.Ö. 281- M.S. 63) krallarının mezarları özellikle dikkatimi çekti. Mezarların bulunduğu bölgeye adını veren, 150 yıldan fazla Osmanlı şehzadelerine ve yöneticilerine hizmet veren, 1852’ye kadar faal şekilde kullanılan ve sonrası 2 tane hamam hariç tarihin zamanla harap halde bıraktığı, İsfendiyar Bey tarafından torunu Doğrak Hatun için yaptırılan Kızlar Sarayı’nın da kalıntıları aynı alanda yer alıyor.
Yeşilırmak Vadisi’nde yer alan ve bir kısmını farklı ama benzer yapılarda yol kenarlarında da görebildiğimiz 18 mezarın 5’ini Harşena Dağı’nın Güney eteklerinde, Kızlar Sarayı ile bulunduran mezarlar, Roma işgalleri döneminde özellikle yapılarındaki avlu sütunlarını yitirmiş ve sonrasında dokusunu günümüzdeki hali ile korumuştur. Bu mezarlar, tavafa imkan veren “U” şeklinde etrafı oyuk ve mezar ortasında bulunan açıklığın giriş görevi gördüğü bir yapıdadır. Dolayısıyla mezarların yapısı Tunç Çağında bölgedeki yerleşiklerin ölü tapma merasimlerine devam ettiğini gösterir niteliktedir. Antik dönem araştırmacısı Amasyalı Strabon söz konusu kral mezarlarının, milattan önce 3.yüzyılda Amasya’nın başkent yapan Pontus Kralları’na ait olduğundan bahseder. Bu krallardan ilki M.Ö. 301 ile 206 yılları arasında yaşayan, kaya mezarında mezar hediyeleri ve ailesinin definine imkan veren geniş yatakları bulunan ve Pers soyundan gelen 1. Mithridates’tir. Kendisinin oğlu ve ikinci Pontus Kralı olan, oyuğun geniş olmasıyla tavafa imkan sunarak ilahlaştırıldığı düşünülen Ariobarzan’ın, Bizans döneminde Şapelleştirildiği görülebilen mezarı da hemen yanına, aynı kalker kayalara oyulmuştur. Babası Ariobarzan’ın mezarıyla aynı özellikleri taşıyan ve mezar yüzeyindeki fresk izlerinden yine Bizans döneminde Şapelleştirildiği ve yer yer sığınak olarak da kullanıldığı düşünülen üçüncü Pontus Kralı 2. Mithridates’in mezarı mevki girişinin doğusundaki kral mezarlarının sonuncusunu oluşturur. İki taraf arası bağlantı olmadığından geriye dönüp, Kızlar Sarayı’ndan kalan Osmanlı Hamamları eşliğinde mevki girişine gelip batı yönüne yürümek icap eder. Bu tarafta bizi ilk sırada diğer kral mezarlarıyla benzer yapı özelliklerini taşıyan ve ölü tapınma geleneğinin devam ettiğini yansıtan 3. Mithridates’in mezarı karşılar. Bunun ardından alandaki son mezar olarak bizi Pontus Kralı 1. Pharnakes’in mezarı karşılar. Fakat söz konusu kral için oyulmaya başlanan bu mezarda, Roma işgali yüzünden defin işlemi gerçekleştirilmemiştir. Amasya’daki birçok müze ve ören yeri gibi bu mevkiye çıkmak için de müze kart geçersiz ve 50 tl gibi bir ücretlendirme mevcut. Ardından da ziyaretçileri ciddi seviyede nefes kesici bir merdiven bekleyecektir.
Son olarak Amasya’ya gezi yapacaklar için ufak bir uyarı yapmak istedim. Amasya Otogarı şehrin dışına taşınmış vaziyette ve eski şehir içindeki otogar konumu doğruyu göstermemekte. Dolayısıyla benim gibi otobüsüne 20 dakika kala eski otogarın yerine yapılan Tıp Fakültesi ile bakışmak istemiyorsanız konumu “Yeni Amasya Otogarı” şeklinde aratmanızı tavsiye ederim.